Erzurum Reşit Karabacak Spor Lisesi, Türkiye’nin kayak tarihine dair unutulmuş sayfaları yeniden yazmak üzere sıra dışı bir projeye imza attı. Müdür Sinan Topallı ve Türk Spor Tarihi Öğretmeni Fatih Özbayraktar’ın öncülüğünde yürütülen çalışmada, Erzurum’un kayak sporundaki öncü rolü tarihî canlandırmalarla günümüze taşındı.
Projede, 1915 yılında Erzurum’da başlayan kayak faaliyetlerinin kahramanları Arif Hikmet Koyunoğlu ve Cevat Dursunoğlu, 1919’da yetim çocuklara kayak öğreten Kâzım Karabekir Paşa, 1925’te Sanayi Mektebi bahçesinde kayak yapan Atatürk Orta Mektebi öğrencileri, 1930’lu yıllarda Nene Hatun Kız Lisesi’nin öncüsü olan Kız Muallim Mektebi öğretmen ve öğrencileri ile 1950’de Kiremitlik Tabya’daki rampadan atlayan en küçük sporcu Argun Müceldili canlandırıldı.
-20 derecede, elleri buz keserek yapılan bu tarihî sahneler, sadece birer gösteri değil; Erzurum’un spor mirasına sahip çıkma iradesinin somut birer ifadesi oldu. Öğrenciler, yüz yıl öncesine ait fotoğrafları birebir canlandırarak, “Biz buradayız, bu tarih bizim” mesajını verdiler.

Türkiye Kayak Federasyonu’nun resmi tarihçesinde Erzurum’un bu öncü rolüne yeterince yer verilmemesi, projeyi hayata geçiren eğitimciler tarafından eleştiriyle karşılandı. Federasyonun 1933’te Uludağ’da yapılan kayak faaliyetlerini başlangıç kabul etmesi, Erzurum’un 1915’teki askerî kayak eğitimleri ve 1919’daki sivil uygulamaları göz ardı ettiği yönünde tepkilere yol açtı.
Arif Hikmet Koyunoğlu’nun mimarlık ve fotoğrafçılıktaki başarılarının yanı sıra, Erzurum’da kurulan ilk kayakçı birliğin komutanı olarak spor tarihine geçen rolü de bu projeyle yeniden hatırlatıldı. Koyunoğlu’nun Enver Paşa’nın emriyle yürüttüğü çalışmalar, Kafkas Cephesi’nde görev alan kayakçı askerlerin yetiştirilmesinde kritik bir dönüm noktasıydı.
Kâzım Karabekir Paşa’nın anılarında yer alan “1919’da Erzurum’da kayak yapmayı öğrendim ve yetim çocuklara da kayak eğitimi verdirdim” sözleri, bu tarihî mirasın sadece askerî değil, toplumsal bir yönü olduğunu da ortaya koyuyor.
Erzurum Reşit Karabacak Spor Lisesi’nin bu çalışması, sadece geçmişe bir saygı duruşu değil; aynı zamanda geleceğe bırakılan güçlü bir kültürel miras. Projeye destek veren Erzurum sevdalılarına teşekkür eden okul yönetimi, spor ve kültür tarihine yönelik çalışmaların devam edeceğini duyurdu.

Erzurum’un dağlarında yankılanan bu tarihî ses, artık sadece kar üzerinde değil, spor tarihinin satır aralarında da iz bırakıyor.