
,Bir maç düşünün… Konuk ekip deplasmanda, zorlu bir atmosferde, büyük bir baskı altında ama sahada dimdik duruyor. Planlı, disiplinli ve mücadeleci. İşte Erzurumspor'un Amedspor karşısındaki duruşu tam olarak buydu!
Daha 8. dakikada Mustafa Fettahoğlu’nun klas golüyle öne geçtiler. Net, organize bir atak… Ardından Amedspor’un geliştirdiği birkaç cılız ataktan biri gol oldu, Dia Saba'nın bireysel becerisiyle eşitlik geldi. Ama şunu herkes gördü: Erzurumspor takım olarak oynadı, Amedspor bireysel çabalarla ayakta kalmaya çalıştı.
İkinci yarıda Amedspor öne geçti diye kimse yanıltmasın kendini. Oyun üstünlüğü Erzurumspor’daydı. Ve bunun meyvesi de 87. dakikada geldi: Eren Tozlu penaltıdan golünü attı, skoru 2-2’ye getirdi, adeta adalet sağlandı. Çünkü bu maçta kazanmayı daha çok hak eden taraf Erzurumspor’du.
Ancak maçtan çok konuşulması gereken bir başka gerçek var: Amedspor’un futbol dışı yöntemlere başvurması ve sahayı adeta şiddetin, tehdidin, kural tanımazlığın alanına çevirmesi!
Erzurumspor FK oyuncularına yapılanlar sadece kabul edilemez değil, suçtur. Eren Tozlu’ya kesici bir cisimle yapılan fiziki saldırı, onun sırtında oluşan kesik ile belgelenmiştir. Bu sadece bir oyuncuya değil, bir sporcuya değil, Erzurum’un onuruna, Dadaşlık duruşuna, sporun ahlakına ve Türkiye'deki tüm spor camiasına yapılmış bir saldırıdır.
Bu olay, Erzurumspor'un sırtına değil, Erzurum halkının tamamına, Dadaşlara ve Türk futboluna vurulmuş bir darbedir.
Bu seviyedeki profesyonel bir maçta, bir oyuncunun fiziksel olarak kesici aletle yaralanması, olayın boyutunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu yalnızca “güvenlik zafiyeti” değildir. Bu, bilinçli bir şiddet ortamının sonucudur.
TFF’ye çağrımız nettir:
Amedspor’a en az 10 maç tarafsız sahada oynama ve seyircisiz oynama cezası derhal verilmelidir.
Kulübe, sahada ve saha dışında yaşanan fiili saldırılar nedeniyle yüksek tutarlı para cezası uygulanmalıdır.
Bu olaylara karışan kişi ve görevliler hakkında adli süreç başlatılması için TFF ve savcılık birlikte harekete geçmelidir.
Disiplin kurulları derhal toplanmalı, görüntüler ve raporlar ivedilikle incelenmeli, cezalar gecikmeden kamuoyuna açıklanmalıdır.
Futbol sahaları savaş alanı değildir. Rakibe kesici aletle saldırılan bir ortamda “oyun”dan söz edilemez. Bu yaşananlar Amedspor’un sadece sahada değil, kurum olarak da ne kadar kontrolsüz bir hale geldiğini göstermektedir.
Bu olayla birlikte, artık mesele sadece bir maçın sonucu değildir. Mesele Türk futbolunun güvenliğidir. TFF, bugün sessiz kalırsa; yarın çok daha vahim sonuçların altına imza atmış olur.
Amedspor, bu haliyle bu ligde yer almamalıdır. Bu bir spor değil, skandaldır. Erzurumspor’a yapılanlar yalnızca sahadaki bir takıma değil, koskoca bir şehre, bir tarihe ve bir kültüre yapılmıştır.
TFF, şimdi karar almalıdır. Ertelemek, görmezden gelmek artık kabul edilemez.
Bir maç düşünün… Konuk ekip deplasmanda, zorlu bir atmosferde, büyük bir baskı altında ama sahada dimdik duruyor. Planlı, disiplinli ve mücadeleci. İşte Erzurumspor'un Amedspor karşısındaki duruşu tam olarak buydu!
Daha 8. dakikada Mustafa Fettahoğlu’nun klas golüyle öne geçtiler. Net, organize bir atak… Ardından Amedspor’un geliştirdiği birkaç cılız ataktan biri gol oldu, Dia Saba'nın bireysel becerisiyle eşitlik geldi. Ama şunu herkes gördü: Erzurumspor takım olarak oynadı, Amedspor bireysel çabalarla ayakta kalmaya çalıştı.
İkinci yarıda Amedspor öne geçti diye kimse yanıltmasın kendini. Oyun üstünlüğü Erzurumspor’daydı. Ve bunun meyvesi de 87. dakikada geldi: Eren Tozlu penaltıdan golünü attı, skoru 2-2’ye getirdi, adeta adalet sağlandı. Çünkü bu maçta kazanmayı daha çok hak eden taraf Erzurumspor’du.
Ancak maçtan çok konuşulması gereken bir başka gerçek var: Amedspor’un futbol dışı yöntemlere başvurması ve sahayı adeta şiddetin, tehdidin, kural tanımazlığın alanına çevirmesi!
Erzurumspor FK oyuncularına yapılanlar sadece kabul edilemez değil, suçtur. Eren Tozlu’ya kesici bir cisimle yapılan fiziki saldırı, onun sırtında oluşan kesik ile belgelenmiştir. Bu sadece bir oyuncuya değil, bir sporcuya değil, Erzurum’un onuruna, Dadaşlık duruşuna, sporun ahlakına ve Türkiye'deki tüm spor camiasına yapılmış bir saldırıdır.
Bu olay, Erzurumspor'un sırtına değil, Erzurum halkının tamamına, Dadaşlara ve Türk futboluna vurulmuş bir darbedir.
Bu seviyedeki profesyonel bir maçta, bir oyuncunun fiziksel olarak kesici aletle yaralanması, olayın boyutunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu yalnızca “güvenlik zafiyeti” değildir. Bu, bilinçli bir şiddet ortamının sonucudur.
TFF’ye çağrımız nettir:
Amedspor’a en az 10 maç tarafsız sahada oynama ve seyircisiz oynama cezası derhal verilmelidir.
Kulübe, sahada ve saha dışında yaşanan fiili saldırılar nedeniyle yüksek tutarlı para cezası uygulanmalıdır.
Bu olaylara karışan kişi ve görevliler hakkında adli süreç başlatılması için TFF ve savcılık birlikte harekete geçmelidir.
Disiplin kurulları derhal toplanmalı, görüntüler ve raporlar ivedilikle incelenmeli, cezalar gecikmeden kamuoyuna açıklanmalıdır.
Futbol sahaları savaş alanı değildir. Rakibe kesici aletle saldırılan bir ortamda “oyun”dan söz edilemez. Bu yaşananlar Amedspor’un sadece sahada değil, kurum olarak da ne kadar kontrolsüz bir hale geldiğini göstermektedir.
Bu olayla birlikte, artık mesele sadece bir maçın sonucu değildir. Mesele Türk futbolunun güvenliğidir. TFF, bugün sessiz kalırsa; yarın çok daha vahim sonuçların altına imza atmış olur.
Amedspor, bu haliyle bu ligde yer almamalıdır. Bu bir spor değil, skandaldır. Erzurumspor’a yapılanlar yalnızca sahadaki bir takıma değil, koskoca bir şehre, bir tarihe ve bir kültüre yapılmıştır.
TFF, şimdi karar almalıdır. Ertelemek, görmezden gelmek artık kabul edilemez.