Kolay değil. İki günde tüm organizasyonların, etkinliklerin, toplantıların, panellerin, ziyaretlerin yanında ulusal ve uluslararası protokolden bir dünya ismi ağırlamak.
EİT 2025 Turizm Başkenti Erzurum iki gün içerisinde (26-27 Nisan) Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 6. Turizm Bakanları Toplantısına, Palandöken Ekonomik Forumuna, Turizm Başkenti Resmi Açılış Programına ve Kutlamalarına, 2025 Kuzeydoğu Anadolu Kariyer Fuarına (KUDAKAF); bu organizasyonlar münasebetiyle de yurt içinden ve yurt dışından, içlerinde devlet adamlarının, bakanların, büyükelçilerin, valilerin, belediye başkanlarının, uluslararası STK temsilcilerinin, akademisyenlerin, rektörlerin ve iş adamlarının ve siyasetçilerin de olduğu üst düzey 500’ün üzerinde misafir ağırladı, öğrencileri ve halkı ağırladı.
Kolay değil. İki günde tüm organizasyonların, etkinliklerin, toplantıların, panellerin, ziyaretlerin yanında ulusal ve uluslararası protokolden bir dünya ismi ağırlamak. Havalimanından başlayarak çok sayıda üst düzey misafiri karşılama ve uğurlama, misafirlere konaklama ve ulaşım başta olmak üzere diğer hizmetleri kusursuz vermek… Organizasyonun, toplantıların, etkinliklerin kendisi başlı başına ciddi bir koordinasyon, eşgüdüm (senkronize) ve emek ister. Kolay değil. Şehrimizin protokolü gecesini gündüzüne kattı ve yüzümüzün ağıyla bu organizasyonları tamamladık.
Başta Sayın Valimiz Mustafa Çiftçi’ye, EBB Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen’e, EİT Erzurum Koordinatörümüz Sayın Muharrem Çığlık’a, Atatürk Üniversitesi Rektörümüz Sayın Prof.Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’na olmak üzere il müdürlerimize ve şehir protokolüne, emeği geçen herkese şükranlarımızı arz ediyoruz.
Dünyanın önemli kış sporları ve kayak turizmi merkezi, yüksek irtifa sporcu merkezi olan Palandöken, iki günde deneyimlediği bu uluslararası organizasyonda ve etkinliklerde sadece Anadolu’nun değil dünyanın önemli zirvelerine başarıyla ev sahipliği yapabileceğini gösterdi.
Palandöken Ekonomik Forumu, EİT 2025 Turizm Başkenti Erzurum olduğu için Erzurum’da yapıldıysa, bir kereye mahsussa gelecek yıllar için sadece bir tecrübe olarak şehrin hafızasında yer etmiş olacak. Ekonomik forum Erzurum’da uluslararası bir organizasyon olarak sürdürülecek mi, yaşayıp göreceğiz.
Erzurum’da yapılan forumun konusu elbette ki doğrudan Erzurum değil, foruma katılan ülkelerin tümünü veya dünya halklarını ilgilendiren konular olacaktır. Ancak özel bir oturum ve yerel yöneticilerimizin sunumları yabancı ülke temsilcilerine Erzurum’u tanıtmak için büyük bir fırsat olmuştur. Palandöken Ekonomik Forumu, EİT 2025 Turizm Başkenti olduğu için doğrudan ve dünya meselelerinin şehrimizde konuşulmasından, dolaylı olarak Erzurum’un tanıtımına katkı sağlamıştır.
Erzurum Davos olur mu bilmem; ama Erzurum’un tarihi gümrük, lojistik merkez ve uluslararası diplomasi merkezi olması için “Palandöken Ekonomik Formu”nun markalaşması ve her yıl düzenlenmesi gerekir. Hava şartları dikkate alındığında uluslararası organizasyonun Erzurum’da mayıs ayında yapılmasının en iyi vakit olduğunu düşünüyorum. Yaz ayları da olabilir.
Davos yaklaşık 10 bin nüfuslu bir kasaba. Her yıl ocak ayında Davos’ta yapılan “Dünya Ekonomik Forumu”nda (World Economic Forum) Davos’un meseleleri konuşulmuyor; ama bu forum sayesinde dünya Davos’u konuşuyor. Erzurum’daki Palandöken Ekonomik Forumu’na katılan her bir kişi ve kurum kendi sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarda Erzurum’u tanıttılar takipçilerine, ülkelerine; lâkin Erzurum’u ve Palandöken Ekonomik Forumunu dünya konuşması için iyi bir iletişim ağı kurulmalıydı ki bu organizasyonda eleştirdiğimiz önemli tek konu buydu. Hadi, bu eksikliği de yapılan büyük organizasyonun Erzurum için ilk oluşuna verelim. Palandöken Ekonomik Forumu için ulusal ve uluslararası televizyonlar, ekonomistler, köşe yazarları ve gazeteciler davet edilmeliydi. İki gün süren organizasyonlarda ekonomi haberciliğiyle ve haber televizyonculuğuyla öne çıkan ulusal ve uluslararası televizyonlar Erzurum’daki misafirlerle onlarca kez canlı yayın bağlantıları yapabilirdi. İşte o vakit ulusal ve uluslararası kamuoyunda ve diplomasisinde ekonomik formun Erzurum’a “Davos tesiri” olabilirdi.
Biz Palandöken Ekonomik Forumu’nun Türkiye Cumhuriyeti’nin bir markası olarak her yıl yapılmasını arzuluyoruz. Bu markalaşma için de Erzurum’un ulaşım problemlerinin halledilmesi gerekiyor. Vaktinde bitirilememiş ve yapımı devam eden tüneller, yurt içi ve yurt dışı direkt uçak seferleri ve sayıları, Erzurum’dan Türk cumhuriyetlerine yolcu taşımacılığı yapması arzulanan tren seferleri, şehir merkezindeki kentsel dönüşümün tamamlanması; uluslararası organizasyonlara, açılış programlarına ev sahipliği yapacak, kapasitesi yüksek stadyum ve kapalı spor salonu… Gerisi Erzurum’u temsil eden siyasilere, bürokratlara, güçlü sivil toplum kuruluşlarına kalıyor.
Son söz olarak, bir kez daha, Cumhurbaşkanlığımızın himayelerinde, “EİT 2025 Turizm Başkenti Erzurum Koordinatörlüğü”nün organizasyonunda yapılan Palandöken Ekonomik Forumu ve diğer etkinlikleri başarılı bulduğumu ifade etmeliyim. Her organizasyonda ufak tefek aksaklıkların, eksikliklerin olduğunu, olabileceğini bilen insanlarız ve böyle uluslararası organizasyonda onlara takılmayız.
Bir Hatırlama:
Evet Davos demişken, hatırlamamak olmaz. Dünyaya “Davos Krizi” olarak geçen olayda 29 Ocak 2009’da o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan terör devleti İsrail’e, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e, Dünya Ekonomik Forumu panel yöneticisi David Ignatius’a dünyanın gözü önünde “one minute” diyerek İsrail’in katil olduğunu haykırmıştı. Cumhurbaşkanımızın o günkü sözlerinin en çarpıcı olanlarını hatırlayalım:
“Excuse me, excuse me, bir, Tevrat... Excuse me, bir... Sözümü kesmeyin!.. Bir: Tevrat’ın altıncı maddesinde der ki "Öldürmeyeceksin!" (Yahudi inancının en kutsal metinlerinden biri olan “On Emir”in 6. maddesini kastediyor). Burada öldürme var. İki: Bakın bu da çok enteresan, Gilard Azamonih "İsrail barbarlığı zalimliğin de çok ötesinde bir şey". Bir Yahudi… Bunun yanında, İsrail ordusunda askerlik görevini yapan Oxford Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Avi Şalom, İngiliz gazetesi Guardian'da şunu söylüyor, İsrail’in haydut devlet vasfını kazandığını belirtiyor.”
