Türkiye’de ekonomik düzenin sağlanması ve kayıt dışı ekonomiyle mücadelede etkin bir denetleme mekanizmasına duyulan ihtiyaç her geçen gün daha da belirgin hale geliyor. Peki, aylık olarak bir ilde dönen paranın miktarını tam olarak bilen var mı? Muhtemelen çoğu kişi bilmiyor. Ancak nüfus oranlarına göre bu miktarın milyarlar seviyesinde olduğunu öngörebiliriz.
Burada kritik soru şu: Bu milyarlarca liranın ne kadarı faturalandırılıyor ve ne kadarı kayıt dışı kalıyor? Ne yazık ki, vatandaş olarak bizler de kayıt dışı ekonomiye dolaylı yoldan müsamaha gösteriyoruz. Aynı şekilde, devletin bu süreci etkin şekilde denetleyecek yeterli mekanizmalara sahip olmaması nedeniyle kayıt dışı ekonomi büyümeye devam ediyor. Böyle bir durumda hem bireyler hem de devlet büyük kayıplar yaşıyor. Vatandaşlar, farkında olmadan kendi ekonomik güvenliklerini tehlikeye atıyor, devlet ise bu yükü dengelemek için farklı yollar aramak zorunda kalıyor.
Örneğin, bir ilin finansal hareketliliği büyük ölçüde SGK ve Maliye üzerinden gerçekleşiyor. Ancak ülkemizde üretimin yetersiz olması, ekonomik girdilerin ve çıktılarının sağlıklı bir şekilde kontrol edilememesine yol açıyor. Kayıt dışı işlemler önlenemediğinde devletin ekonomi politikası zarar görüyor ve bu olumsuz etkiler doğrudan vatandaşlara yansıyor. Sonuç olarak, ekonomi, enflasyon ve genel refah seviyesi istenen noktaya ulaşamıyor.
Bu gibi kritik sorunların önüne geçebilmek adına Türkiye’de güçlü bir denetleme mekanizmasına ve bağımsız bir ‘Denetleme ve Sistemi Güçlendirme Bakanlığı’na ihtiyaç duyuluyor. Böyle bir yapı, ekonomi politikalarının şeffaflığını artırarak haksız kazançların önüne geçebilir ve ülke ekonomisini daha sağlam temellere oturtabilir.
Bir denetleme sisteminin oluşturulması hakkında ne düşünüyorsunuz? Böyle bir bakanlık kurulsa etkili olur muydu?